“Hamilelik sürecinde oruç tutulması, erken doğum gibi riskler oluşturabilir”

“`html

Hamilelikte Oruç Tutmanın Etkileri: Uzman Görüşü

Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte hamile kadınların sıkça sorduğu “Hamilelikte oruç tutabilir miyim?” sorusu ön plana çıkıyor. Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Nur Dokuzeylül Güngör, bu konuda önemli bilgiler vererek, hamilelikte oruç tutmanın sağlık durumuna bağlı olduğunu vurguladı. “Oruç tutmak, uzun süreli açlık ve sıvı kaybıyla beraber bazı sağlık sorunlarına yol açabilir; dolayısıyla bu karar, dikkatlice değerlendirilmelidir” dedi.

Hamilelik döneminin, bebeğin gelişimi için vital besin maddelerine ihtiyaç duyulan kritik bir süre olduğunu belirten Dr. Güngör, “Bu dönemde oruç tutmanın, gereksinim duyulan vitamin ve minerallerin yetersiz alımına yol açabileceğini göz önünde bulundurmalıyız. Oruç tutmak isteyen anne adayları, doktorlarının yönergelerini izlemelidir. İftarda ve sahurda yeterince protein içeren besinleri tüketmeleri, su tüketimini ihmal etmemeleri önemlidir. İftar, hafif bir çorba ile başlamalı ve tatlılardan uzak durulmalıdır. Ayrıca, iftar ve sahur süresince en az 2-3 litre su içilmelidir” şeklinde konuştu.

Sıvı Kaybı ve Doğum Riski

Oruç tutmanın farklı evrelerde hamileliğe ne gibi etkiler yarattığına değinen Dr. Güngör, “Hamileliğin ilk ve son üç ayı, oruç tutmanın farklı risklere neden olabileceği dönemlerdir. İlk trimester, bebeğin temel organlarının gelişimi için kritik olduğundan, bu süreçte yetersiz beslenme ve sıvı kaybı risklidir. Mide bulantıları ve dehidratasyon sık sık görülebilir. Son trimestere gelindiğinde ise riskler azalsa da, yetersiz beslenmenin olumsuz etkileri devam edebilir” ifadelerini kullandı.

Dehidratasyonun, hamilelikte dikkat edilmesi gereken bir durum olduğunu ifade eden Doç. Dr. Güngör, “Uzun süre aç kalmak, besin alımını zorlaştırabilir ve bu da bebeğin sağlığını tehlikeye atabilir. Baş ağrıları, halsizlik, dehidrasyon belirtileri gibi durumlar gözlemlenebilir. Ayrıca, amniyotik sıvı seviyesinin düşmesi bebeği etkileyebilir. Bu nedenle, oruç tutan anne adayları bu tür belirtileri fark ettiklerinde derhal oruçlarını bozup doktora başvurmalıdırlar” uyarısında bulundu.

Açlık Sürecinde Sağlıklı Beslenme

İftar ve sahur sırasında beslenme alışkanlıkları hakkında önerilerde bulunan Dr. Güngör, “Sahurda lifli gıdalara yönelmek, sindirimi yavaşlatarak tokluk hissi sağlamaktadır. Yulaf ezmesi, tam buğday ekmeği ve sebzeler iyi tercihlerdir. Ayrıca, protein açısından zengin gıdalar — yumurta, peynir, yoğurt, balık, tavuk — mutlaka sahurda tüketilmelidir. İftarda ise hafif bir çorba ile başlanarak, ardından protein içeren gıdalar tercih edilmelidir” dedi.

Dr. Güngör, tatlı seçiminde ise “Ağır tatlılardan kaçınmak mantıklıdır; bunun yerine kuru meyveler ve kuruyemişler sağlıklı atıştırmalıklardır. İftar ve sahur arasında sıvı alımına dikkat edilerek, günlük su ihtiyacının en az 2-3 litre olması önerilir. Şekerli içeceklerden uzak durulmalı, çay ve kahve günlük 1-2 fincanla sınırlandırılmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.

Oruç Tutan Gebelerin Kontrol Süreci

Oruç tutan hamilelerin daha sık takip edilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Güngör, “Düzenli muayenelerin yanı sıra kan testlerinin de sık yapılması önemlidir. İlk üç ay, bebeğin gelişimi açısından kritik bir dönem olduğundan dikkatli olunmalıdır. İkinci trimester genellikle stabil geçerken, üçüncü trimesterde kan basıncı ve fetal hareketlerin takibi önem kazanır. Yürüyüş, pilates ve yoga gibi hafif egzersizler tercih edilebilirken, aşırı yorucu aktivitelerden kaçınılmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

“`

Related Posts

İnsanlar zekayı kimden alır? Babadan mı anneden mi?

Bilim insanları, zekanın yüzde 40-60’ının genetik olduğunu ve bu genlerin büyük ölçüde anneden geçtiğini belirtiyor. X kromozomu üzerinde taşınan zeka genleri, annelerin çocuklarının bilişsel gelişiminde hem genetik hem de duygusal açıdan kritik rol oynadığını gösteriyor. Ancak babalar da çocuğun potansiyelini ortaya çıkarmada önemli bir etkiye sahip.

Gıda skandalında sıra havuca geldi: Avrupa’dan geri gönderildi, zehir saçıyor

Türkiye’den Romanya’ya ihraç edilen havuçlarda, insan sağlığı açısından tehlikeli seviyede “linuron” maddesi tespit edildi. Avrupa Birliği’nin Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF), söz konusu ürünlerin piyasadan çekilmesine ve Avrupa pazarına girişinin engellenmesine karar verdi.

36 yıllık veriler kahramanlıkla gelen bedeli gözler önüne serdi

Bazı meslekler, doğaları gereği yalnızca fiziksel zorluklarla değil, uzun vadeli sağlık riskleriyle de birlikte geliyor. 36 yıl boyunca toplanan verileri inceleyen kapsamlı bir araştırma, dış etkenlere yoğun biçimde maruz kalan ve her gün hayat kurtarmak için görev başında olan kahramanların, özellikle bazı kanser türlerine karşı ciddi şekilde savunmasız olduğunu ortaya koydu.

Nörobilim uzmanı uyardı: Sabah uyanır uyanmaz yaptığınız bu hata tüm gününüzü sabote ediyor

Milyonlarca kişinin güne başlarken yaptığı sıradan bir alışkanlığın, beynin en verimli saatlerini sabote ettiği ortaya çıktı.

Aşırı sıcaklarda yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar dikkatli olmalı

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye genelinde etkisini artırması beklenen sıcak hava dalgasına karşı uyarılarda bulunarak, “Aşırı sıcaklarda bebeklerin, yaşlı ve kronik hastaların dikkatli olması lazım. Kilolu kişiler, gebeler, akciğer, şeker, böbrek ve kalp damar sistemi hastalığı olanlar risk grubundalar. Açık havada çalışan, aşırı efor sarf edenler ve sporcular sağlık sorunu yaşayabilir” dedi.

Burun akıntısını hafife almayın! Polen alerjisi yaz boyunca sürüyor

Yaz mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte çocuklar açık havada daha fazla zaman geçirirken, yoğun yayılım gösteren polenler alerjik sorunlara neden olabiliyor. Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gülfer Mehtap Yazıcıoğlu, çocuklarda polen alerjisine karşı 7 önemli öneride bulundu.