Nörobilim uzmanı uyardı: Sabah uyanır uyanmaz yaptığınız bu hata tüm gününüzü sabote ediyor

Uyanır Uyanmaz Telefona Sarılmak Beyninizi Nasıl Etkiliyor?

New York Üniversitesi’nde Nörobilim Uzmanı olan Prof. Dr. Wendy Suzuki, uyanır uyanmaz telefona sarılmanın gün boyunca odaklanmayı, motivasyonu ve ruh halini önemli ölçüde etkilediğini belirtiyor.

Prof. Dr. Suzuki’ye göre, sorun sabah saatlerinde beynin potansiyelini boşa harcamaktan kaynaklanıyor. Uzman, “Eğer sabah ilk yaptığınız şey telefonunuzu kontrol etmekse, beyninizin gün içindeki en güçlü fırsat penceresini kaçırmasına neden oluyorsunuz.” diyor.

Suzuki, uyanır uyanmaz beynin “zirve nöroplastisite” modunda olduğunu vurguluyor. Bu demektir ki beyin, öğrenmeye, yaratıcılığa ve odaklanmaya en açık durumda bulunuyor. Gece boyunca dinlenen dopamin seviyeleri, sabahları motivasyonu ve pozitif ruh halini artırıyor. Ancak ekran karşısında geçen sabah saatleri, kortizol ve dopamin gibi kritik hormonların ritimlerini bozarak beyin potansiyelinin verimli kullanımını engelliyor.

Uzmandan 20 Dakikalık Basit Deney Önerisi

Prof. Dr. Suzuki, bu alışkanlığı kırmak için herkesin uygulayabileceği basit bir deney öneriyor: “Önümüzdeki beş gün boyunca sabah ilk 20 dakikayı ekranlardan uzak geçirin. Bunun yerine esneme yapın, gün içinde odaklanmak istediğiniz üç şeyi bir yere yazın ya da sadece kahvenizi yudumlarken düşüncelerinizle baş başa kalın. Beyninize liderlik etme şansı verdiğinizde neler olacağını kendiniz gözlemleyin.”

Gece Ekran Kullanımı ve Zihinsel Sağlık

Sabahları olduğu gibi, gece boyunca telefonla vakit geçirmek de zihinsel sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olabiliyor. Suudi Arabistan’daki Kral Suud Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma, katılımcıların %90’ının uyumadan hemen önce ekrana baktığını ortaya koydu. Bu alışkanlığın kötü uyku kalitesi riskini 2 ila 3 kat artırdığı belirlendi.

Related Posts

Aşırı sıcaklarda yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar dikkatli olmalı

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye genelinde etkisini artırması beklenen sıcak hava dalgasına karşı uyarılarda bulunarak, “Aşırı sıcaklarda bebeklerin, yaşlı ve kronik hastaların dikkatli olması lazım. Kilolu kişiler, gebeler, akciğer, şeker, böbrek ve kalp damar sistemi hastalığı olanlar risk grubundalar. Açık havada çalışan, aşırı efor sarf edenler ve sporcular sağlık sorunu yaşayabilir” dedi.

Burun akıntısını hafife almayın! Polen alerjisi yaz boyunca sürüyor

Yaz mevsiminde havaların ısınmasıyla birlikte çocuklar açık havada daha fazla zaman geçirirken, yoğun yayılım gösteren polenler alerjik sorunlara neden olabiliyor. Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Gülfer Mehtap Yazıcıoğlu, çocuklarda polen alerjisine karşı 7 önemli öneride bulundu.

Türk kahvesi içen herkes bu hataya düşüyor!

Türk kahvesi, sadece bir içecek değil; sohbetlerin, misafirperverliğin ve geleneklerin ta kendisi. Ancak uzmanlar, pek çok kişinin bu keyifli alışkanlık sırasında farkında olmadan büyük bir hataya düştüğünü belirtiyor. Üstelik bu hata, uzun vadede sağlığınızı olumsuz etkileyebilir!

Havuz keyfiniz zehir olmasın! Ölümcül riskler tehdit saçıyor

Prof. Dr. Alper Şener, hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte artan havuz kullanımına dikkat çekerek, havuzun yanı sıra akarsu yataklarında serinlemeye çalışanlara da uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Şener, “Bakteriyel ve paraziter enfeksiyonlar ölümcül olabilir. Bu sularda yaşayan bazı parazitler burundan girerek beyne ulaşabiliyor” dedi.

Psikodiyet nedir? Psikodiyet, sürdürülebilir sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırıyor

Bayındır Söğütözü Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Esma Nazlı Bulut, psikodiyetin yalnızca kilo vermeye odaklanan klasik programlardan ayrıldığını ve bireyin yaşam kalitesini artırarak, sürdürülebilir sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasını sağladığını belirtti. Peki Psikodiyet nedir? işte uzmanından açıklamalar.

MIT’den Harvard’a… Uzmanların yaşlanmayı durduran ilaçları

Tıpta son yıllarda “geroprotektif” (yaşlanmayı geciktirici) adı verilen bir ilaç sınıfı ortaya çıktı. Bu ilaçlar, hücre yaşlanmasını geciktirmeyi, iltihabı azaltmayı ve metabolik dengeyi korumayı hedefliyor.Metformin, Rapamisin, NAD+ ve türevleri bu sınıfa örnek. Farelerde yaşam süresini uzattığı görülen bu moleküller, insanlarda da benzer etki yapar mı sorusu, henüz yanıt bekliyor.